Nihan Bora

Ezanla caz yapan dahi!

Fotoğraf: İKSV Mahmut Ceylan

Minik bir adam, sahneye çıktı ve şovuna başladı. Caz sevin sevmeyin, Jamie Cullum cazla aklınızı başınızdan alıyor!

Yazın festivalleri bir yana bu yıl 18. İstanbul Caz Festivali’nin sunduğu seçki aklımı başımdan almaya yetti. Jamie Cullum, Patrick Wolf, Paul Simon ve Joss Stone… Dahası da vardı elbet ama bu dördünü görmeyi istedim, diledim. Neyse ki yarı yarıya izleyebildim: Jamie Cullum ve Patrick Wolf. Şayet dün sporu abartmasaydım, bugün üçleyecektim.

Jamie Cullum’un ne kadar fırlama ve sıra dışı bir şarkıcı olduğunu bilerek gittim elbet konsere. Santralistanbul’a vardığımda, ki varmadan biraz önce topluca servisten inip yürüdük, kalabalıktı. Santralistanbul Kıyı Amfi’de ilk kez bir konser veriliyordu ve o da Jamie Cullum’a nasip olmuştu.
Konser mekanını merak ederken alana vardığımda, çimenlere yerleşmiş stantları biraz gezindikten ve bir şeyler atıştırdıktan sonra içeri alınmaya başladık.

Fotoğraf: İKSV Mahmut Ceylan
Hiç bu kadarını beklemiyordum!
Kıyı Amfi için konser alanı olarak yaratılmış diyebilirim. Manzara, ambians, sahne ve oturma düzeni sahnede kim olursa olsun insanı heyecana sürüklüyordu. Jamie Cullum sahneye çıktığında hiç normal bir konser beklemiyordum, öyle de olmadı zaten.

Küçücük bir adam piyanonun başına geçti ve şovuna başladı. Piyanonun tuşları ondan korkuyordu ya da korkmalıydı bence. Bir ara sandalyesini fırlattı ve “Sağ olun İstanbul” dedi. Nedense ülkemize ziyarete gelmiş birilerinden Türkçe bir şeyler duyunca seviniyor, alkışlamaya başlıyoruz. Bu sefer Jamie’nin sevimliliğini alkışladım ben. Daha sonra ingilizce olarak şehrin ve manzaranın çok güzel olduğunu söylemeyi de ihmal etmedi. Neyse ki o zaman da alkışladık. Sadece caz müzik yapmıyor tabii ki Jamie, birden şarkılar rock’a dönüyor, sonra duruluyor. Ama genelde çok eğlenceli bir müzik yapıyor.

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=6JW6pWRRdjE]

İşte beklenen an!
Tam yeni şarkısının intro’sunu çalıyordu ki, ezan başladı. Santralistanbul’u bilirsiniz, Eyüp’te ve yakınında camiler var. Bu sesi duyan Jamie, bir an duraksadı sonra ezanın altından hafifçe ona ritim tuttu. Hatta imamın sesini takip ederek ona uyumlu çaldı. Bu hareket de seyirciden alkış aldı elbet.

Hiç yerinde durmadı. Piyanonun içini açtı, oradan çaldı. Piyanoyu da nasıl çaldığını tarif etmem zor ama hani üşüdüğünüzde elleriniz titrer ya, Jamie’nin elleri piyano çalarken sanki titriyordu. Ama ne titremek, ritimli titremek…

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=oRYJoRQnQ68]

“What a difference a day made” şarkısında cesaretli çiftler sahne önünde dans etmeye kalktı. Hızını alamayan birkaç aşık daha eklenince, sahne önü bildiğiniz dans eden çiftlerle doldu. Şarkı bitince bir kıza samimi bir şekilde sarıldı ve erkeğe de yalandan sarıldığını mimikleriyle belli etti.

Mini detaylar
– Konser alanı açık olmasına rağmen sigara içilmesi yasaktı ve herkes bu yasağa uydu. Bravo.
– Oturma düzeni çok iyiydi, herkes ritim tutarak konseri izledi ama konserin sonunda herkes ayakta ve hatta sahne önündeydi.
– Jamie Cullum, müzik eşliğinde soyunma taklidi yaparak şirinliğini gösterdi.
– Takdir ettiğim bir durum, defalarca ekip arkadaşlarının ismini söyleyerek onları da alkışlamamızı istedi.
– Jamie’nin setlist’i yoktu, şarkıların doğaçlamaydı.
– Sürekli espriler yaparak bizi o manzaranın ve müziklerinin esiri yapmadı ve hep kendine yakın tuttu.
– Cumhuriyet yazarı-gazeteci Zülal Kalkandelen’i geç de olsa buldum konserde ve birlikte dinledik. Bir müzik yazarıyla dinlemek öğretici oluyor.
 Bir kıza o anda şahane bir beste yaptı, ‘mavi etekli kız’. Müthişti!

Ve koca bir teşekkür İKSV’ye, iyi ki varsınız!
Exit mobile version