Nihan Bora

Kasvetli ama çok büyüleyici

Yakaladığı dramatik havayla etkileyici fotoğraf karelerine imza atan Cem Turgay, 8 Kasım – 8 Aralık tarihleri arasında C.A.M. Galeri Akaretler’de.

Fotoğrafçılığı, babası Cemal Turgay’ın yanında öğrendikten sonra Londra’da fotoğraf eğitimi alan Cem Turgay, kasvetli havaları fotoğraflıyor. Genelde insanların sıkıcı bulduğu bu havalardan çok başarılı fotoğraflar elde eden Turgay, yeni sergisiyle C.A.M. Galeri’de olacak. Turgay’la fotoğrafçılığı ve fotoğraflarındaki ‘kasvet’i konuştuk.

Fotoğrafçılığa babanız Cemal Turgay’ı izleyerek başlamışsınız. Nasıl bir takipti bu, babanız fotoğraf çekerken bu durum sizde nasıl şeyler hissettiriyordu?

Evet babam İzmit ve Türkiye’nin eski fotoğraf sanatçılarındandır. İyi ve sıkı siyah-beyazcıdır. Titiz gözü vardır. Baskılarında her zaman detay ve tonlamalar vardır. Bu nedenle ilk fotoğrafla, siyah-beyaz fotoğrafla karşılaşmam sanırım bu şekilde oldu. Önceleri hiç fotoğrafa bulaşmak istemediğimi çok net hatırlıyorum. Ta ki Londra’da fotoğraf eğitimi alana kadar. Ama en belirgin sebep babamdır. Ona teşekkür ediyorum her zaman.

Fotoğraf çekmeden önceki ön hazırlıklarınızdan bahseder misiniz?

Kuralları olan hazırlık yapmam / yapamam sıkılırım. Hava iyi ise (bu iyi kelimesi kapalı ve yağışlı anlamındadır), atarım kendimi dışarı. Haziran / temmuz / ağustos ve eylül ayları benim ”off” olduğum aylardır.

Fotoğraflarınızda hakim olan kasvetli havanın nedeni belli oldu. Peki neden böyle havaları tercih ediyorsunuz?

Güneş ve sıcak, bu ikisinin olduğu coğrafyalardan nefret ederim. Çökertir beni hareket edemem, düşünemem. Genelde herkesin sevdiğini / inandığını sevmem ve görmem. Farklı bakar, görür ve üretirim.

Su ve bulutun sizin için önemli olduğunu söylemişsiniz? Anlamı nedir sizin için?

Su, bulut ve karanlık hava. Bayılırım. Daha sağlıklı düşünme zamanıdır. Benim için pastel ışık olmalı keskin gölge olmamalı. Siyahta bile detayı görmeliyim ya da ortaya çıkartmalıyım.

Sizce her şey bir fotoğrafın konusu olabilir mi?

Her şey fotoğraf konusu olamaz, olmamalı… Senin görmediğini görmek için dolanırım oralarda ben… Bu nedenle her fotoğrafı beğenmem ve etkilenmem.

C.A.M. Galeri’de açtığınız yeni serginizde hangi fotoğraflarınız yer alacak?

15’e yakın fotoğrafım olacak. Siyah-beyaz ve monocolor tonlamaların olduğu eserlerim yer alacak. Katı bir tema ve konu yok, soyut diyebiliriz. Sevil Hanım ile karar verdik, iyi gözü olan bir kadın. Saygı duyuyorum.

Serginin ismi neden “Ertelenmiş Zaman”?

Bu ismi Sevil Hanım buldu. Ben genelde bu tip konularda iyi değilimdir, beceremem. ”Ertelenmiş Zaman” ismi de sanırım fotoğraflarda belirginleşip ortaya çıkıyor.

Son zamanlarda teknoloji ve filtreleme yöntemleriyle herkes iyi fotoğraf çeker oldu. Sizce bir fotoğrafın iyi olması için iyi bir makineyle çekilmiş olması mı önemli yoksa fotoğraftaki hikaye, bakış açısı mı?

Bu gezegende her şeyin deforme edilip de bozulduğu tek coğrafya “Türkiye”. Bunu fotoğrafta bile becerdiler. Hafta başı AVM’den aldığınız fotoğraf makinesi ile bir hafta sonra fotoğraf sanatçısı olarak çıkabiliyorsunuz. Bunun bu hale gelmesinde üç-beş akademisyenin payı var. Evet teknolojik açıdan artık iyi bir fotoğraf için iyi bir makine gerekli, olmasa da Photoshop programları ile bunu kıvırabiliyorsunuz. Ama bence bu fotoğraflar takvim ve kartpostal fotoğrafının ilerisine geçemiyor. Öyle de kalsınlar bulaşmasınlar bu tarafa.

C.A.M. Galeri
Akaretler
8 Aralık’a kadar

Bu söyleşi Touch İstanbul Kasım 2012 sayısında yayınlanmıştır. 

Exit mobile version