2001 yılında Milliyet Gazetesi’nde staja başladığımda gazeteciliğin “kesinlikle” bana göre olmadığını düşünmüştüm. Radyo ya da TV istiyordum o zamanlar. Hatta radyoculuk da yapıyordum, bir yerel radyoda. Gazetede her gün gündem toplantısı, her gün yeni bir şeyler önerme zorunluluğu, o kadar zor geliyordu ki.. Her güne yepyeni bir açılımla nasıl yetişebilirdim onu düşünüyordum. Bana göre haber olabilecek bir konu, aslında hiçbir özelliği olmayan bir fikirdi sadece o zamanlar. “Nasıl oluyor?” diye kafa yormaktansa stajımın bir an evvel bitmesini bekliyordum. Sevgili Tunca Bengin, meğer ne de güzel yetiştirmiş beni o zamanlardan.. Şükran Pakkan, İhsan Yılmaz, Burcum Devrez, Ayşegül Aydoğan, Sibel Kahraman, Önay Yılmaz.. İyi ki onlarla çalışmışım, iyi ki..
Staj bitti, kalmamı istediler. “Üniversiteye devam etmek istiyorum” diyerek istemedim. Meslek liselilerin 4 yıllık fakülteye girememelerinden dolayı, mecburen iki yıllık Radyo-TV bölümüne girdim. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Gazetecilik bölümüne dikey geçiş yaptım! Evet Gazetecilik. Bunu gerçekten istedim. Çünkü aradan geçen zamanda okuma ve yazma işine bambaşka açılardan bakmaya başlamıştım. Zaten o yıllar boyunca da gazetecilik mesleğine yakın sayılabilecek yerlerde çalıştım. Yani büyük konuşmamak lazım, buradan bu sonuç da çıkarılabilir.
Sonra dikey geçiş yaptığım yıl, yani intibak yılında 15 dersi birden aldım. Gazeteciliğe sağlam bir giriş yaptım anlayacağınız. İletişim Kuramları, Haber Yazım Teknikleri, Temel Gazetecilik, Hukuk, Siyasal Düşünceler Tarihi, Sosyoloji, Psikoloji, Gazete Yazı Türleri gibi derslerle lisedeki Nihan gitti yerine “Gazeteci” olmak isteyen bir insan geldi.
Sonrası malum. Birçok yerde yazdım, çizdim. PMP Dergi Grubu’nda (Film+, DVD+, Pozitif gibi dergileri olan grup) çalışmaya başladığımda aklımda tek bir soru vardı: Acaba bir gün Aktüel’de çalışabilir miyim?
Tarih 16 Eylül 2010.
Aktüel Dergisi’nde ilk haberim yayımlandı. Hem de çok zevk alarak yaptığım bir haber oldu: “Elinin hamuruyla blogger olmak.” Son aylarda sosyal medyayı oldukça etkin kullanıyorum. Bu durum haberlerime de yansıyor. Önümüzdeki hafta için de yine ‘sosyal medyadan’ güzel bir haber hazırladım.
Şimdi bu geçiş çok hızlı oldu tabi. Arada neler oldu neler? Aktüel’de yazmak da kolay olmadı yani. Bir başka yazıda belki onları da anlatırım.
Diyeceğim o ki, mutluyum bu ara. Gözüm açık gitmeyecek. E tabi şimdi başka hedefler koydum önüme. Onlara ulaşmak biraz daha zor olacak. Şayet onlara da erişirsem paylaşacağım burada.
İsterim ki, herkes amacına zorlu yollardan geçerek ulaşsın. Zira o zaman daha tatlı, daha anlamlı oluyor her şey. Ulaşamayanlarsa en yakınından geçsin.
Bu arada iki haftada bir Aktüel almayı ihmal etmezsiniz artık.