Nihan Bora

Deniz Ova: “Tasarımın çok büyük bir sorumluluğu var artık”

Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek İstanbul Tasarım Bienali, “Biz İnsan Mıyız?” gibi güçlü bir başlığın altında bize çok fazla soru sorduracak gibi duruyor. Bienalde karşılaşacağımız başlıklardan mahalle keşiflerine, tasarımın tarihçesinden kültür-sanatın ruha nasıl iyi geldiğine kadar birçok konuyu İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova ile konuştuk.

İstanbul Tasarım Bienali, gittikçe devleşen ve derinleşen bir bienale dönüşüyor. 2014’ten bu yana nasıl bir süreç geçirdiniz?
Çok doğru. Her bienalde hem yaşça hem de mekan ve içerik anlamında büyüyoruz. Çalıştıkça ve konuların içine girdikçe daha fazla şey yapmak istiyoruz. Bu seneki küratörlerimiz, tarihci, kuramcı ve düşünürler Beatriz Colomina ve Mark Wigley ile çalışmanın verdiği de bir yaygınlaşma var diyebilirim. Çünkü çok fazla konu üzerinde, çok derinlikli çalışıyorlar. Tartışmak istediğimiz veya tartışmaya açmak istediğimiz çok fazla soru var. Hal böyle olunca biraz daha yayılmak gerekiyor. Beş mekana yayılırken ve içeriği de daha geniş tutarken bunu daha kompakt biçimde yapıyoruz. Biz iki yıl çalışıyoruz. Tam iki yıl olmasa da; bir bienal bittiğinde, onu kapatma ve sindirme süreci var. O süreç içinde bir sonrakinin hazırlığını yaparken danışma kurulumuzla bir araya geliyoruz. Bu tartışmalar üzerinden bir sonraki küratör seçiliyor. Ondan sonra bir buçuk sene bienal açılana kadar çalışıyoruz.

Bu senenin teması çok güçlü ve çarpıcı; “Biz insan mıyız?” Bu temaya nasıl karar verdiniz?
“Biz insan mıyız?” tabii ki, globalde ve Türkiye’de çok anlamlı bir soru oldu. Birçok şeyi içinde barındırıyor. Tarihsel, sosyolojik, politik, ekonomik açıları var ama tasarım açısından da çok önemli bir soru. Çünkü tasarım kavramı çok değişiyor. Hatta değişti de; yeni yeni, tekrar tekrar bir dil buluyoruz, dillendiriyoruz. Bu anlamda Mark ve Beatriz çok iyi isimler. Akademisyen olmalarından dolayı yeni bir dil buldukları bir tasarım kavramı üzerinde çalışıyorlar. Bu bizi de çok heyecanlandırıyor. Çünkü tasarım kavramını tekrar düşündürebilmek ve bu fikri uluslararasında ve burada tartışabilmek, bu fikri İstanbul’dan yaygınlaştırmak çok güzel bir şey. Çok iddialı ama küratörlerimize çok güvendiğimiz, yazıp çizdiklerini ve bir araya getirdiklerini çok iyi bildiğimizden dolayı bunu söylüyorum. Tasarımın çok büyük bir sorumluluğu var artık. Ve bu sorumluluk; bir obje, bina, bir alan tasarlamanın çok ötesine geçti. Tasarım artık ekonomik, politik, sosyal anlamda da kullanılan bir kavram olduğu için tasarımın sorumluluğunu biraz da bienalde dünya ve insan üzerinde tartışmanın iyi olacağını düşünüyoruz.

Söyleşinin tamamını Zero İstanbul‘dan okuyabilirsiniz.

Fotoğraflar: Deniz Ezgi Sürek

Exit mobile version