Uzun bir aranın ardından, son yıllarda en çok kafa yorduğum konu hakkında yazmak için buradayım. Neredeyse 10 yıl önce, yetişkinlere medya okuryazarlığı anlattığımda bir gün çocuklar ve ebeveynler için teknoloji anlatacağımı pek düşünmemiştim açıkçası. Geldiğim noktada, belki de yıllarca medyada çalışmış olmanın ve son altı yıldır da anne olmanın etkisiyle teknoloji, ebeveyn, çocuk ve eğitime dair söyleyeceğim çok şey var. Başlıyoruz.
Ortaokulda ilk bilgisayarım olduğunda, buradan baktığımda her şey ne kadar da masumdu. Chat yaptığımız bir MSN, tanımadığımız kişilerle Zurna, İstanbul gibi kanallarda konuştuğumuz IRc ve ICQ, oyundan saydığımız Solitaire, ödevleri kaydettiğimiz disketler… Biraz sonra araştırma yaptığımız Yahoo ve gerçekten dutluk gibi bir internet ortamı…
Bugün, “Oğlumu / kızımı tabletten ayıramıyorum” cümlelerini her gün duyuyorum ve bunun garip olmadığını biliyorum. O zamanlar biz nasıl kalkıyormuşuz başından rahatça, sadece hayatımızın bir parçasıymış? Çünkü bu kadar bolluk ve teknoloji yatırımı yoktu elbette. Niyetim o zamanlar ve bu zamanları kıyaslamak değil. Her şey değiştiği gibi aile yapısı, ebeveynlik, eğitim sistemi, psikolojik ihtiyaçlar ve ekonomi, daha sayabileceğimiz pek çok şey değişti…
Teknolojiden korkuyor muyuz?
Peki değişen bu hayata bir şekilde uyum sağlamıyor muyuz? Sağlıyoruz. Teknolojiden neden bu kadar korkuyoruz? O değil mi bizi birçok nimete ulaştıran; bilgiye, ilgiye, rahatlığa, kolaylığa, iletişime nasıl bu kadar kolay kavuşabilirdik. Teknolojiyi bu kadar severken ondan korkmamalı, onu anlamalı ve sevmeliyiz.
Burada daha çok bahsedeceğiz bundan ama önce kendi alışkanlıklarımıza bir bakacağız, telefonla neden bu kadar çok vakit geçiriyoruz, ne yapıyoruz bu kadar? Evet, telefon dediğimiz asıl işlevi iletişim kurmak olan cihazda her şey var ama her şey! Sonra çocuğumuz telefon, tablet istediğinde ya da ondan ayrılamadığında neden bu kadar şaşırıyoruz?
Telefonla ne yapıyorsunuz?
Herkes söylüyor, evde kitap okuyan figür olursanız çocuğunuz da bunu yapar diye, doğru. Kitap da okuyun, telefonla vakit de geçirin. Telefonu tamamen hayatamızdan çıkaramayız. Peki telefonla neler yapabiliriz, hem çocuklarımıza örnek olmak hem de bu cihazın hayatımızdaki faydalarını yaymak için?
Bir sonraki blog yazımın konusu bu olsun. Çok güzel örneklerim var. Sizden de güzel örnekleri beklerim, çocuklarınızla telefon veya tableti anlatırken, bu anları paylaşırken eline telefonu/ tableti verip onu yalnız bırakmıyorsunuz di mi? Ne yaptığına bakıyorsunuz değil mi? Bakın bu da bir başka konu.
Dediğim gibi anlatacak şey çok, biriktirdiğim, anlatmak istediğim şeyleri farklı mecralarda anlatma zamanı çoktan geldi. Ama en iyi bildiğim yerden, yazmaktan başlıyorum.
Görüşmek üzere.