Henüz birkaç aylık bir tiyatro olan BuluTiyatro’nun ilk oyunu Tetikçi, insanı sinirlendiren ve aynı zamanda hüzünlendiren politik bir oyun.
Oyun başlangıcındaki müzik çok hareketli. Ezan sesleri, gündelik hayat seslerine karışıyor ve ardından radyodaki sesle oyun başlıyor. Üniversiteli bir gencin monolog şeklinde polise verdiği ifadeyi dinliyoruz. Saf ve fakir genç beyinlerin, türlü vaatlerle kandırılarak ‘kahraman’ ilan edilmesini izliyoruz, sakince. Oyun boyunca kirli işler, dönen dolaplar ve derin düzene bakıyoruz.
Oyunun yazarı ve aynı zamanda yönetmeni olan Ebru Nihan Celkan, oyunu yazmaya karar verdiği anı şöyle anlatıyor: “Dehşet. Büyük bir dehşet hatırlıyorum. İçimde bir şeyler kırıldığını hissetmiş ve sonsuz derin bir umutsuluğa kapılmıştım.” O günden itibaren yani Hrant Dink’in vurulduğu günden itibaren konuyu yakından takip eden Celkan, ‘Bir şey yapmalıyım, bir daha aynısını yaşamak istemiyorum’ diyerek yola çıkmış. Ve sonunda en iyi bildiği yöntemle mücadele etmek ve üzerine çöken umutsuzlukla baş etmek için yazmaya karar vermiş.
Bir suikasti yazmak da yönetmek de ustalık ister. Bu oyunda da denge öyle iyi kurulmuş ki, olan anlatılıyor ve gerisi seyircinin takdirine kalıyor. Aslında yaşananların aynısı anlatılan. Fakat konuya ilgi duymayan ya da es geçenler için de aydınlatıyor, kim bilir belki de farkındalık yaratıyor. Ki zaten bir olayın özelinden tüm suikastlara gönderme yapılıyor.
“Düşmanlıkta meşrebimin genişliği kalemimin gücü kadar. Ne başka yol bilirim ne de yöntem” diyen Ebru Nihan Celkan, daha önce 17.31 ve Tilt isimli oyunları yazmıştı. İnsanların “Ben ne yapıyorum?” sorusunu kendilerine sordurtacak oyunlar yazmaya devam etmek istediğini söylüyor. Bu oyunlar sayesinde sorumluluk hissetmelerini ve değişimi istemelerini sağlamayı arzuluyor Celkan.
Celkan, oyunu yazarken çok yalnız olduğunu ve sonraki aşamalardan daha zor olduğunu söylüyor. “Bütün o Dünyanın içine bir başına dalmak kolay olmadı. Tüm çalışma odam duvarlarım yıllar boyunca işlenmiş yazar-gazeteci-aydın cinayetlerinin taraflarının fotoğraflarıyla doluydu. Çok geniş bir “erkek dünyası”, soğuk, karanlık, dipsiz…”
Böyle bir oyunda yazan-yöneten kadar, ekibin geri kalan kısmının da tutkulu olması gerekiyor. Zira Celkan da bu detaya önem vermiş. Oyuncuların istekli, tutarlı ve çalışkan olmasının yanında yardımcı yönetmen İpek Banu Kılar’ın da Celkan’a desteği büyük. Genç oyuncular Barış Gönenen, Özgürcan Çevik, Eyüp Emre Uçaray, Güney Zeki Göker, Fatih Özkan, Özge Ertem, Gülce Oral, Ararat Mor ve Aslıcan Kotran üzerlerine giydikleri rollerin hakkını çok iyi veriyor.
4, 11, 18, 25 Mart
19:00
İkincikat
Bu yazı Touch İstanbul Mart sayısında yayınlanmıştır.
Bu yazı Touch İstanbul Mart sayısında yayınlanmıştır.