Nihan Bora

Mahalle baskısına farklı bir bakış

Craft Tiyatro baya iddialı geliyor. İki yeni oyunla çok konuşulacaklar, söylemesi. İlki Philip Ridley’nin Vincent River (Uğrak Yeri) oyununu Touch İstanbul için yönetmen Sami Berat Marçalı ve oyuncu Barış Gönenen ile konuşmuştuk. Bu ay Touch İstanbul’da bir kısmı yayınlanan haberin tamamı…
Philip Ridley’nin oyunu Vincent River, Uğrak Yeri ismiyle Craft Tiyatro’da sahneleniyor. Oyun, mahalle baskısının bireyler üzerindeki etkilerini sorguluyor.

Londra’da 2000 yılında prömiyer yapan Philip Ridley’nin eleştirmenler tarafından en iyi oyunu olarak gösterilen Vincent River, Türkçede Uğrak Yeri olarak Craft Tiyatro’da sahnelenmeye başladı. Başrollerini İpek Bilgin ve Barış Gönenen üstlendiği Uğrak Yeri’ni Sami Berat Marçalı yönetiyor. Oyunun çevirisi Seda Yılmaz’a, yönetmen yardımcılığı Gözde Kocaoğlu’na, sahne tasarımı ise Marçalı’ya ait. Oyun henüz prova aşamasındayken buluştuğumuz Sami Berat Marçalı ve Barış Gönenen ile oyunu konuştuk.

Yönetmen Sami Berat Marçalı
“Oradaki mahalle baskısı buradakine uzak”
Oyun ne anlatıyor?
Mahalle baskısının kişiler üzerinde etkisini inceleyen bir oyun. Bundan yaklaşık 30 yıl önce 17 yaşındayken evli bir adamla birlikte olmaya başlayan, ondan çocuk sahibi olan (Vincent) ve mahalle baskısından dolayı işini ve evini kaybeden bir kadın var, Anita. Diğer karakter Davey de şu an 17 yaşında. Eşcinsel ve o da mahalle baskısı yüzünden böyle bir şey yokmuş gibi davranmaya çalışıyor bir yandan da homoseksüel ilişkilerine devam ediyor. Bir gün Anita’nın oğlu Vincent ile Davey sevgili oluyor. Bir gün bar çıkışında Vincent homofobik bir saldırıya uğrayıp öldürülüyor. Bizim hikayemiz de bu olaydan 4,5 ay sonra başlıyor. Anita oğlunun eşcinsel olduğunu öğreniyor. Komşular “Başın sağ olsun demek yerine oğlu ibneymiş” diyorlar. Camına taş atıyorlar. Bir gün Davey ve Anita tanışıyorlar ve konuşmaya başlıyorlar. Pandora’nın kutusu burada açılıyor.
Nasıl bir oyun oldu?
Bence seyircinin ilgisini çekecek. Tutan oyun diye bir şey vardır, öyle bir şey olacak. Salt homoseksüellik üzerine bir oyun olsa tutmazdı ama öteki olmak ve mahalle baskısına maruz kalmak üzerinden bir şeyler anlattığı için ilgi göreceğini düşünüyorum.
Barış Gönenen (Davey)
“Benim için heyecanlı bir oyun”
Nasıl bir rolün var oyunda?
Oyunda kapalı kutu bir rolü canlandırıyorum. Seyirci beni İpek’in oynadığı rol üzerinden tanıyor. Oğlu öldürülen Anita’yı aylarca takip etmiş ve bir gün onunla evinde buluşmuş on yedi yaşında bir çocuk. Anita’nın oğlu Vincent’in cesetini bulmuş ve bu durumdan dolayı yaşadığı travmayı anlatıyor. Anita’ya oğlundan bahsetmesini istiyor. Bu şekilde onu kafasından atacağına inanıyor. Ve konuşmaya, birbirlerine anlatmaya başlıyorlar. 


Dikkat çekici bir roldesin, neler hissettiriyor sana bu rol?

Çok heyecanlı bir oyun benim için Uğrak Yeri. İpek Bilgin’le baş başa bir oyunda oynamanın yükünü ve heyecanını hissediyorum. Çok değerli ve büyük bir deneyim. Bu benim profesyonel dördüncü oyunum. Ve yaşadığım süreç bildiğim her şeyi silip başa dönmemi sağladı. Provalar yoğun ve çok öğretici geçiyor. Sami çok iyi bir yönetmen. Gözde Kocaoğlu’da çok iyi bir dış göz. Sağlam bir ekibe sırtımı yasladım. Güvendeyim ve çok heyecanlıyım. 
11 Nisan’dan itibaren
Her Çarşamba-Perşembe
Craft Tiyatro
21:00

Bu haberin bir kısmı Touch İstanbul’un Nisan sayısında yayınlanmıştır.
Exit mobile version