Nihan Bora

Türkiyeli blogculardan blog hikayeleri

Dünya üzerinde oldukça yaygın ve etkili olan bloglar, Türkiye’de henüz bu mertebeye ulaşamamış olsa da son yıllarda blogların emeklemeye başladığını söyleyebiliriz. Batıda etkisini özellikle politikada hissettiren bloggerların sayısı hiç de küçümsenmeyecek sayıda.

Türkiye’de ise durum biraz farklı. Burada moda, yemek ve life-style gibi alanlar üzerinde yoğunlaşan bloglar ile politika ve siyasete dokunmayan bloglar arasında bir uçurum var. Bloglarla ilgili söylenebilecek aslında çok şey var fakat iyisi mi bu yazıyı yazmamın asıl sebebi olan ‘Türkiyeli Blogcular Buluşması’na geleyim.

Aslı Tunç’un moderatörlüğünde Erkan Saka, Ozan Zeybek, Levent Demir ve Burçin Aydoğdu’nun katıldığı bir söyleşiye katıldım dün. İstiklal Caddesi’nde bulunan Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde düzenlenen etkinlik, Aslı Tunç’un her zaman yaptığı zihin açıcı konuşmalarından biriyle başladı. Söyleşiye katılan Türk blogcular kendi bloglarından ve blogculuğun Türkiye’deki durumundan bahsettiler.

Erkan Saka / http://erkansaka.net/
Bilgi Üniversitesi öğretim üyelerinden Erkan Saka, internet medyacılığının tam da bu dönemde yaygınlaşacağını söylüyor. Haber-siyasi blog konusunda çok etkin bir yerde olmadığımızı söyleyen Erkan Saka, 2004 yılında blog yazmaya başlamış. “Dijital arşiv olarak kullanıyordum. Fakat benim tarihimde Hrant Dink suikastıyla bloga tam olarak başladığımı söyleyebilirim. Çünkü benim için bir dönüm noktasıydı” diyerek Saka, blog hikayesini özetliyor. Amacının Huffington Post gibi olmak olduğunu söyleyen Saka, “Fakat benim derdim blogun kişiselliğini koruması. Daha çok içerik sağlayarak tutunmayı düşünüyorum” diyor.

Öncelikle söylemeliyim ki, Ozan Zeybek’i bu söyleşi vesilesiyle tanıdığım için sevindim. Doktora öğrencisi olan Zeybek’in iki blogu var. Ozanoyunbozan’da başka aktörlerle siyasete dokunmayı amaçlıyor Zeybek. “Güncel olmayan hikayelerde siyaset yapılıyor mu? Siyasetin alanını genişletmek asıl amacım” diyen Zeybek, diğer blogu askerleranlatıyor’da okuyucuyu, önemsiz hikayelerle gündelik şiddetin üzerine düşünmeye davet ediyor. Hatta bu düşünmeyi şöyle tanımlıyor: “Topluca bakıldığında bir delilik var.”

Levent Demir – Burçin Aydoğdu / http://muhtesip.blogspot.com/
Avukat Levent Demir ve tercüman Burçin Aydoğdu’nun köşeyazarlarını ‘düzelten’ blogu, oldukça başarılı. Demir, “Köşeyazarları aslında her şeyi bilen insanlar değil. Her gün 2-3 köşeyazarının bize hediye ettiği yazılar bizim konularımızı oluşturuyor” diyor. Aydoğdu ise, blogun ihbarlarla birlikte çok geliştiğini söylüyor. Köşeyazarlarının çok basit maddi hatalarla yazdıkları yazıları düzeltmek için canla başla çalışan bu ikiliye geleneksel basından geri dönüş olmaya başlayınca, doğru yolda yürüdüklerini anlamışlar.
Bu haber 16 Haziran 2011 tarihinde www.yenimedyaduzeni.com ‘da yayınlanmıştır.
Haberin orijinal linki burada
Exit mobile version