Özge Atiktürk |
Bu yazı Touch İstanbul Eylül sayısında yayınlanmıştır.
Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin umduğunuzdan da iyi işlerinin sergilendiği “Şimdiki Zamanlar” sergisini 2 Ekim’e kadar Pera Müzesi’nde görebilirsiniz.
Kurulduğundan bu yana her yaz salonlarını genç sanatçılara veya sanat eğitimi veren kurumlara ayıran Pera Müzesi’nin şimdiki konuğu Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri. 111 sanatçının 82 eserinin bulunduğu bu sergide, ağzınızın açık kalacağı eserleri görmeye hazır olun.
Pera Müzesi’ndeki her sergiyi elbette gidip ziyaret etmek bir zevk fakat açıkça söylemek gerekirse Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin konuk olduğunu duyunca daha da bir meraklandığımı söylemeliyim. Zira şimdiye kadar tanıdığım tüm Anadolu Üniversitesi GSF öğrencileri çok başarılı ve işleri kesinlikle görülmeye değer. Bu sergideki işler de beni yanıltmadı ve onlara artık ‘genç’ demekten vazgeçmemiz gerektiğini düşündürdü bana.
M. Akif Kaynar |
5. kattan gezmeye başladığımda bir yandan serginin isminin neden “Şimdiki Zamanlar” olduğunu düşünüyordum. Eserlerin çoğunun şu anı anlatan detaylara sahip olduğunu anlamam çok uzun sürmedi. Gençler yaşadıklarını, anlatmak istedikleri pencereden anlatmıştı. Sadece dijital hayata uzak olmadıklarını, memlekette yaşanan sorunlarla da ne kadar ilgilendiklerini görebiliyorsunuz. Hepsi birbirinden değerli eserler arasında mesajı yüksek olan işlerin yanında çok eğlenceli işler de vardı.
Gülşah Canpolat |
Sergide 8 ayrı bölüm öğrencilerinin bitirme projeleri yer alıyor. Animasyon ve illüstrasyon alanındaki işler hepsinden başarılıydı. Özellikle birkaç ismi anmadan geçmek olmayacak. Örneğin Gülşah Canpolat’ın Metamorfoz isimli serigrafi çalışmasında, sanatçı kadın imgesi ile onun tüketilen ve yitirilen yerini, kimliğini, başkalaşımını irdeliyor, yaşam deneyimlerinin kadını nasıl derinden ve geri dönüşü olmayacak şekilde etkilediğine dikkat çekiyor. Bu eserde özellikle, giderek yaygınlaşan estetik tutkusunu ve sıfır beden olma hayaliyle kayıp giden hayatları görüyorsunuz.
Bir diğer illüstrasyon çalışması, M. Akif Kaynar’ın İroni’si. Dijital görselleştirme tekniğiyle yapılan bu eserde, yaratıcılığın sınırlarının zorlandığı, kimi zaman üretmek ya da üretmemek arasındaki bunalımın yarattığı gerginliği görüyorsunuz. Bir yazarın hikayesi, çok ince ve sade çizgilerle anlatılıyor.
Murat Ateşli |
Ve serginin en çarpıcı işlerinden biri daha, Özge Atiktürk’ün Bak Gör isimli işi. Sağdan bakınca başka, soldan bakınca başka insanların suratlarının olduğu bir eser bu. Öfkeli, şaşırmış, hesap soran gençler var burada. Atiktürk işiyle ilgili duygularını şöyle anlatıyor, “Hayatı ciddiye aldıkça, sıkıcı bir bilinç sayesinde düşlerimiz birden yok olur. Ben, çocukluğumu dün gibi hatırlayanlardanım. İçimdeki çocukla ve onun hayal dünyasıyla heyecanlı bir hayat sürüyorum. Büyüdükçe de bu hayallerimin olgunlaşıp yaşama ve insanların kendi iç dünyasıyla olan ilişkilerine dönüşmesi; projemde optik oyunları, perspektifin cilvelerini seramik bir panonun üzerine aktarmamı ve bunu günümüz ses ve görüntü teknolojisini kullanarak desteklememi sağladı.”
Bu işlerin henüz öğrenciliğini yeni bitiren gençlerin elinden çıktığına şaşırıyorsunuz. Yetenekleri barındıran bir coğrafya burası, kıymetini bilmeli.
111 Sanatçı / 82 Yapıt
Animasyon 6 sanatçı, 6 yapıt
Baskıresim 11 sanatçı,11 yapıt
Cam 10 sanatçı, 10 yapıt
Grafik 42 sanatçı, 9 yapıt
Heykel 7 sanatçı, 9 yapıt
İç Mimarlık 6 sanatçı, 6 yapıt
Resim 14 sanatçı, 15 yapıt
Seramik 15 sanatçı, 16 yapıt