Ödüllü yazar Susie Morgenstern’in yazdığı ve Claude K. Dubois’in resimlediği Arkadaşım Olmak İster misin? isimli kitap, ailesiyle taşınmak zorunda kalan Hedwige’in yeni arkadaşlar edinme çabalarını anlatıyor.
Hayatınıza birini arkadaş olarak almak için nasıl kriterleriniz var? Belki de bu konu üzerine hiç düşünmemiş bile olabilirsiniz. Kimine göre arkadaş dediğin eğlendiğin kişidir, kimi içinse dertleri paylaşmak daha önemlidir. Biz farkında olmadan yıllar içinde arkadaşlığa dair fikirlerimiz oluşur, olgunlaşır. Özellikle çocuk yaşlarda; sırlarımızı paylaştığımız ve birlikte iyi vakit geçirdiğimiz insanlar bizim arkadaşımız olur. Hatta bir süre sonra bir adım öteye gidip arkadaşlık ve dostluk kavramlarını keskin çizgilerle ayırmaya bile başlarız. “Çok arkadaşım var ama dostum birkaç tane,” gibi cümleler, mutlaka birçoğumuz için geçerlidir.
Ödüllü yazar Susie Morgenstern’in yazdığı ve Claude K. Dubois’in resimlediği Arkadaşım Olmak İster misin? isimli kitap, ailesiyle taşınmak zorunda kalan Hedwige’in yeni arkadaşlar edinme çabalarını anlatıyor. Bu çabalar esnasındaki kriterler ise arkadaş kavramının hayatımızdaki yerini bir kez daha düşünmemizi sağlıyor.
Paris gibi hareketli bir şehirden ve çok sevdiği arkadaşlarından ayrılmak zorunda kalan Hedwige, yeni taşındıkları yerde çok sıkılır. Zira şehre göre sakin ve doğayla iç içe olan bu yeni yerde, okula gittiği ilk gün kimse onunla ilgilenmez ve bu uzun süre böyle devam eder. Hedwige, yeni hayatına uyum sağlamak için kendini motive etmeyi de ihmal etmez ama çoğu zaman başarısız olur.
Yazının tamamını İyi Kitap’ın sitesinden okuyabilirsiniz.
Fotoğraf: Robert Collins / Unsplash