Nişantaşı’nın göbeğinde açılan Tatart Sanat ve Araştırma Merkezi, sanatseverin saatlerini geçirebileceği samimi bir mekan.
Tatart Sanat ve Araştırma Merkezi, kırmızı halılarla sizi karşılıyor. Mekana girdiğinizde duyumsadığınız yeni kokusu, yılların değerleri eserleriyle sizi mutlu kılıyor. Tatart’ı, kurucusu Gizem Tatlıcı ile konuştuk.
Tatart’ı nasıl bir ihtiyaçtan kurdunuz?
Sanat tarihi ile ilgili kitapların, dergilerin ve belgelerin bir araya toplanmasının Türk sanatına bir hizmet olacağını düşünüyordum. Etrafımda bulunan ve yıllar boyunca Türk sanat çevresine hizmet vermiş insanların deneyimleri ve destekleri ile proje kafamda şekillendi ve böylelikle Tatart Sanat ve Araştırma Merkezi ortaya çıkmaya başladı.
Tatart bünyesinde zengin bir kitaplık bulunuyor. Bu kitaplıkta hangi nadide eserlere rastlayabileceğiz?
Kitaplığımız henüz kuruluş aşamasında, 1000’i aşkın kaydımız var. Biz seçtiğimiz bazı konularda ve isimlerde derinleşen tez çalışmalarına yönelik kaynaklar topluyoruz. Kitaplığımızın çok sevdiğimiz ikinci bölümüyle ise nadir kitaplar ile aslında koleksiyon değeri olan eserleri kast ediyoruz. Kitaplığımızda Hoca Ali Rıza’nın Askeri Rüştiye öğrencileri için hazırladığı taşbaskı albümler; 1914 yılında Matbaa-i Amire’de basılan “Vücud-i Beşer ve Nisebetleri; Ressamlara” adlı Osmanlıca ressam öğrenciler için hazırlanmış anatomi kitabı; “Türk Ressamlar Cemiyeti Tarafından Üçüncü Galatasaray Resim Sergisi”–1921 yılı, “Türkiye Sanayi-i Nefise Birliği Nizamname-i Esasisi ve Şubeler Nizamname-i Dâhilîleri”–1928; “Çenberli Taş Resim Atölyesi Tarz-ı Mesai Program-ı Umumisi”–1922 nadir eser olarak sayabiliriz.
Kitaplığın kullanılma şekli nedir?
Kitaplığımız halka açık ancak henüz ödünç kitap vermiyoruz. Kitap sayımız belli bir miktarı geçtiğinde ödünç verme sistemi anlamlı olur. Kitaplık pazartesi-cuma, 11.30–19.30 saatleri arasında kullanılabiliyor.
Sanat kulübü olarak tanıtıyorsunuz kendinizi. Nasıl bir kulüp anlatır mısınız?
Kulübümüz içeri girmek isteyen herkese açık. Biz belirli bir program ya da etkinlik ile kulübü sınırlamadık. Çünkü Tatart birçok etkinliğin yapılmasına kendiliğinden elveren bir mekan. Diğer programlarımız ve mekan düzenlememiz de kesin sınırlarla ayrılmış değil. Hepsi birbirinin içinde, çok amaçlı salonumuzda sergilerin yanı sıra sanat sohbetleri olacak, kitaplığın içinde sergi alanı devam ediyor. Her nokta, bir diğerini destekleyerek ilerliyor.
İstanbul’daki kültür-sanat merkezlerinden farklı olarak Tatart’ta neler var?
Biz bir sanat kulübü olarak ortaya çıkıyoruz. Sanatseverlerin isteklerini kendi imkanlarımızla buluşturup ortak bir paydada bütün sanat çevresini (sanatçılar, sanat galericilerinden tarihçi, yazarlar ve koleksiyonerlere kadar uzanan) bir araya toplama amacındayız. Bunu gerçekleştirirken de her şeyin doğal oluşumunu gerçekleştirmesine uygun bir ortam sağlamak istiyoruz ve bu nedenle sınır koymamaya çalışıyoruz.
Yakın zamandaki etkinlik planı belli mi?
Nisan ayı etkinlik planımız hazırlık aşamasında, en belirgin olan maddeler bir yurt dışı fuar gezisi ve ikincisi ise yeni bir sergi. Ayrıntıları sanatseverler www.tatart.com.tr adresinden takip edebilirler.
İstanbul yıldan yıla kültür-sanat alanında etkisini artırıyor. Siz bu konuda neler söylersiniz?
İstanbul’da art arda açılan galeriler, sergiler, sanat kütüphaneleri, düzenlenen seminer ve söyleşiler çok sevindirici bir gelişme. Bu etkinliklerin etkisini daha da artırmasını ve Türkiye’nin bütün illerine yayılmasını tüm kalbimle isterim. Fakat etkinlik artışının kontrolsüz bir akış halinde olduğunu da gözlemliyorum. Bir süre sonra kendi dengesini bulacaktır. Aslında bugün yaşadıklarımız dengesini bulmaya çalışan bir piyasanın mutlulukları, gerginlikleri, başarıları ve üzüntüleri.
Tatart’ta sanat profesyonelleriyle sanat takipçileri buluşabilecek mi?
En büyük amaçlarımızdan biri sanat çevresinin tüm aktörlerinin bir araya geleceği şekilde mekanımızı etkinleştirmek. Tatart tüm sanat çevresinin tüm aktörlerinin buluşabildiği ve rahatça sohbet edebildikleri, beraber sanat gezilerine gidebildikleri, sanatsal paylaşımlarda bulabildikleri bir iletişim ağı merkezi olmak istiyor. Yurt dışında bu tip merkezlere “art hub” deniliyor.
Biraz da “tailor made” sanat gezilerinden bahseder misiniz?
Kişiye ya da gruba özel sanat gezileri, misafirlerin istekleri göz önünde bulundurularak hazırlanan geziler oluyor. Sanat gezilerine katılmak isteyen çoğu kişi zaten dünyanın dört bir tarafını görmüş olan, çok eğitimli kişiler. Bu seyahatlerin turistik geziden çok daha farklı bir amacı var; o da yurt dışında sanat etkinliklerine katılarak ve sanat fuarlarına katılarak kültürümüze ve sanatımıza sahip çıkmak.
Harbiye mah. Maçka cad. Tuncer Apt. No:29/6
Bu haber Touch İstanbul Nisan sayısında yayınlanmıştır.