Studio 9 İstanbul, Nişantaşı’nın göbeğinde Mim Kemal Öke Caddesi’nde, yeni açılan bir galeri. Aslında sadece bir galeri demek yetersiz kalır ama onlar kendilerini bir galeri olarak tanımlıyorlar, şimdilik. 9’un anlamı ise tahmin edileceği üzere eski kapı numarası. İçeri girdiğinizde sıcak gülümsemeleriyle galeri ekibi karşılıyor sizi.
Studio 9 İstanbul’un alt katında yer alan Francesco Albano eserleri |
Studio 9 İstanbul, iki kattan oluşuyor. Ana giriş, sergi alanı olarak kullanılırken alt kat enstalasyon ve performans sanatları için ayrılmış. Dünyanın her yerinden sanatçıları İstanbul’a davet ettikleri gibi galeri profiline uyan çağdaş Türk sanatçılarının işlerine de yer vermeyi planlıyorlar.
Eser sahibi: Francesco Albano |
Sergide yer alan her sanatçının işleri kesinlikle çok farklı ve iddialı. Francesco Albano’nun 2 yıldır üzerinde çalıştığı P.I.E.T.A.S isimli sergisini ilk kez İstanbul’da açıyor. Heykeller o kadar farklı ki, etrafında döndükçe başkalaşıyorlar. Aslında baskı, onları bu hale getiriyor. Sergiyi gezdiğim sırada orada olan Albano, bazı işlerinin kafasız ya da bacaksız olmasını şöyle anlatıyor: “Önemli değil 2 bacağın ya da kafanın olmaması. Heykel heykeldir, diğeri zaten gerçek.” Kendi gerçekliğini yaratıyor bir anlamda sanatçı. Tüm heykelleri İstanbul’da yaptığını anlatan Albano, ayrıca ayakları ve elleri yaparken hiç kalıp kullanmadığını da belirtiyor.
Eser sahibi: Jonah Samson |
Jonah Samson’ın minyatür heykellerine bayılacaksınız! Şiddet, ahlaksızlık, cinayet gibi kavramları kara mizahla çok iyi anlatıyor. Marie-Lou Desmeules ise canlı modelleri; boyama teknikleri, kumaşlar, materyaller ve hayalgücü ile değiştirerek Desteklesem dışına çıkartıyor ve yaşayan bebeklere dönüştürüyor. Bakmaya çekindiğiniz ama baktıkça içine girdiğiniz rengarenk eserler.
Eser sahibi: Jonah Samson |
Ve çıkmadan bir sonraki serginin detaylarını da öğreniyoruz: Renkli boyama kalemlerine bambaşka anlamlar getiren İngiliz sanatçı Charlie Swan, kişisel sergisiyle şubat ayında Studio 9 İstanbul’da.