Genç ve bağımsız yetenekleri keşfettiğimiz Mamut Art Project, bu yıl 1-5 Nisan tarihleri arasında sekizinci defa KüçükÇiftlik Park’ta düzenlenecek. Akkök Holding, her yıl gittikçe büyüyen bir organizasyona dönüşen etkinliğin beş yıldır destekçiliğini üstleniyor. Mamut’u bütün diğer kültür-sanat etkinliklerinden ayıran yönünün özgünlüğü olduğunu söyleyen Akkök Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alize Dinçkök ile bir araya geldik.
Akkök Holding olarak Mamut Art Project’i destekleme hikayeniz nasıl başladı?
Akkök Holding olarak kuruluşumuzdan bu yana, toplumsal duyarlılık bilincimizi en doğru şekilde ifade edebilecek projelerin içerisinde yer almaya gayret ettik. Hayatın her alanında var olmak, gençlere dokunabilmek, gençlerin hayata geçirdiği, ürettiği işlerin parçası olmak gibi önemli bir amacımız var. Mamut Art Project, projede ilk adımların atıldığı ve emekleme diye tabir edebileceğimiz bir dönemde bizim hayatımıza girdi ve biz bu oluşumun destekçisi olmaktan çok büyük keyif aldık. Türkiye’de birçok farklı alanda, farklı konseptlerde sanatsal etkinlikler yapılıyor ve her geçen gün de bunlara yenileri ekleniyor. Mamut’u bütün bu etkinliklerden ayıran yönü özgünlüğü. Bu nedenle böylesine özgün ve sürdürülebilir bir etkinliğin destekçisi ve parçası olmaktan gurur duyuyoruz.
2015 yılında başlayan bu önemli desteğiniz sayesinde birçok genç ve bağımsız sanatçı sesini duyurabildi. Bu destek sizin için neden önemli?
Sanat alanında desteklediğimiz ve sosyal sorumluluk yönü nedeniyle bizim için çok değerli olan Mamut Art Project, aslında bizlere sanat yoluyla gençlere dokunabilme olanağı verdi. Sanatın bir toplumun gelişiminde en önemli unsurlardan biri olduğunu düşüncesinden yola çıkarak Akkök Holding olarak, sanatı “Geleceğe Yatırım” olarak görüyoruz. Mamut Art Project’in sanatçılarla iletişimi sergi özelinde tutmayıp, genele yayması ve onlar için devamlılığı olan, danışmanlık sağlayan samimi bir iletişim ağı yaratması da Mamut Art Project’i özel kılıyor. Tüm bunlar, bizim de şirket olarak bu projeye destek vererek ve gelişmesine imkân sağlayarak ne kadar doğru bir yatırım yaptığımızı gösteriyor.
Akkök Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alize Dinçkök: Sanatçıların takipçi kitlelerinde ciddi artış oluyor
Mamut Art Project, sanatçılara bir alan açmak adına gerçekten çok kıymetli bir organizasyon. Bu organizasyonla sanatçıların hayatında nasıl bir yer edindiğinizi düşünüyorsunuz?
Mamut’a katılan sanatçıların bu sürecin ardından birçok karma sergiye davet edildiklerini, farklı küratörlerle çalıştıklarını, galerilerle anlaştıklarını, hatta bienallerde yer aldıklarını görme şansımız oldu. Aynı zamanda sanatçıların sanatsever ve koleksiyonerlerden oluşan takipçi kitlelerinde de ciddi artış oluyor. Mamut Art Project, projeye katılan sanatçıların sergilerini takip edip mümkün olduğunca duyurmaya ve profesyonel desteğe ihtiyaçları olduğunda yardımcı olmaya çalışıyor. Verdiğimiz bu destekle Mamut Art Project aracılığıyla genç ve bağımsız sanatçıların gelişimlerine katkıda bulunarak, onlara sanatsal eser ve bakış açılarını daha geniş kitlelere ulaştırma imkânı sağlıyoruz. Etkinlik, sanatseverleri ulaşılabilir eserlerle buluştururken, aynı zamanda sanatçılara kendilerini özgürce ifade edebilecekleri bir platform sunarak, üretimlerini devam ettirmelerine destek oluyor.
Sanatseverlerin Mamut Art Project’e olan ilgisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Her yıl takip eden seyirci sayısında bir yükselme var sanırım…
Mamut takipçileri ve ziyaretçilerinin giderek arttığını görmek sevindirici. Her sene projeyi bir adım daha öne taşıyacak ve ziyaretçileri şaşırtacak yeniliklerle ilerlemeye çalışıyoruz. Bunun da geri dönüşünü aldığımızı söyleyebiliriz. Geçen yıl ziyaretçilerden büyük övgü alan Mamut’un yeni tasarımında, bu yıl da fuar algısı yaratan konsept yerine, sanat eserlerinin birbirleriyle ilişkisini güçlendiren, ziyaretçiyi içine alarak dolaşımı rahatlatan alternatif bir sergileme alanı sunacağız. Sanatseverler bu sene gerçekleşecek Mamut’ta değişen dünya algısı, ekoloji, yeni form ve yapı arayışının ışığında; ses algısı, küresel sorunlar odağında insan gibi güncel konuların özgün yorumlarını deneyimleyebilecekler.
Genç yetenekleri keşfetmek veya koleksiyoner olmak isteyen sanatseverleri ulaşılabilir sanatla buluşturuyorsunuz. Bu açıdan baktığınızda bundan yıllar sonra eserlerini konuşacağımız sanatçıların ilk olarak Mamut Art Project’te keşfedildiğini söyleyebilecek miyiz sizce?
Evet, bunu şimdi de söyleyebiliriz, çünkü hali hazırda bunun örnekleriyle karşı karşıyayız. Geçmiş 7 sene içerisinde Mamut’ta yer alan sanatçıların ortaya koydukları eserlere ve sanat kariyerlerinde geldikleri noktaya bakarsak bunu çok net olarak görmemiz mümkün.
Alize Dinçkök: Fon programı ile Mamut Art Project’in sürdürülebilirliğine katkı sağlıyoruz
Mamut Art Project kapsamında hayata geçirmeyi planladığınız bir fon programı var. Bu fikir nasıl ortaya çıktı? Detaylarından bahseder misiniz?
Fon programımız, bugüne kadar Mamut Art Project edisyonlarında yer almış sanatçıları kapsayacak. Fon kapsamında destek verilecek sanatçıların seçimi, gelen başvurulara ve yapılacak araştırmalara göre yapılacak. Fon, Mamut Art’ta yer almış, öncelikle yurt dışında eğitim fırsatı yakalayan sanatçılara ayrılacak. Fon programının amacı Mamut Art Project’in sürdürülebilirliğine katkı sağlamanın yanı sıra, gençlerin sanat eğitimlerini desteklemek, yurt dışı fırsatlarını değerlendirebilmelerini ve tecrübe edebilmelerini sağlamak. Bunun sonucunda da onlara birçok anlamda yeni kapılar, ufuklar açmak istiyoruz. Sanatın ve sanatçının gelişimi için bir parçası olduğumuz Mamut Art Project’e fon programıyla yeni bir vizyon katmaktan dolayı da çok mutluyuz.
Bundan sonraki yıllarda Mamut Art Project’e dair hedefleriniz neler? Başka şehirlerde olmayı düşünüyor musunuz?
Mamut Art Project, doğası ve kurgusu gereği kısıtlamalar ve sınırlandırmaların yer bulamadığı bir etkinlik. Yaş ya da eğitim gibi kısıtlar olmaksızın tüm Türkiye’ye yayılmış sanatçıların, birbirlerinden bağımsız oluşturdukları ortak dili görmek, sanatçıların hangi akımlardan ne şekilde etkilendiğini, hangi konuları irdelediğini gözlemleyebilmek için bir fırsat sunuyor. Genç ve bağımsız sanatçıların gelişimlerine katkı koyarak, onlara sanatsal eser ve bakış açılarını daha geniş kitlelere ulaştırma imkânı veriyor. Etkinlik, sanatseverleri ulaşılabilir eserlerle buluştururken, aynı zamanda sanatçılara kendilerini özgürce ifade edebilecekleri bir platform sunarak, üretimlerini devam ettirmelerine destek oluyor. Bu projede ayrıca sanatçılarla iletişimi sergi özelinde tutmayıp, genele yayıyor ve onlar için devamlılığı olan, danışmanlık sağlayan samimi bir iletişim ağı yaratıyoruz. Mamut’a bu sene Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden 1500 başvuru yapıldı ve bu zamana kadar ulaşılan en yüksek sayı oldu. Mamut Portfolyo Günleri aracılığıyla bu yıl İstanbul dışında toplamda 250’yi aşkın sanatçı ile birebir görüşülerek tamamlandı, bu nedenle Mamut’un Türkiye’nin farklı şehirlerine ulaştığını söyleyebiliriz. Aslında keşfedilecek ve desteğe ihtiyacı olan ciddi bir sanatçı kitlesi var. Türkiye’deki sanatçılarına yurt dışı görünürlüğü sağlamak da bu desteğin bir ileri adımı olabilir.
Mamut Art Project’te eserleri yer alan sanatçılarla daha sonra iletişimde kalıyor veya başka şekillerde onları desteklemeye devam ediyor musunuz?
Mamut sanatçılarını yalnızca etkinlik süresince değil, daha sonrasında desteklemek, ihtiyaç duyduklarında yanlarında olmak ve başarılarıyla birlikte gururlanmak istiyoruz. Mamut ekibi projeye katılan sanatçıların sergilerini mümkün olduğunca takip edip, duyurmaya ve profesyonel desteğe ihtiyaçları olduğu her zaman onlara yardımcı olmaya çalışıyor. Fon programımız ile birlikte, Mamut’un bundan böyle sadece yılda bir kez gerçekleşen bir etkinlik değil, yıl boyunca devam eden bir sürekliliği temsil edeceğini söylemek mümkün.
Akkök Holding olarak kültür-sanata el vermek, gelişmesini sağlamak vizyon sahibi olmayı gerektiriyor. Sizin kültür-sanatı desteklerken en büyük motivasyonunuz nedir?
Akkök Holding olarak demin de bahsettiğim gibi en büyük motivasyonumuz sanata verdiğimiz desteği “Geleceğe Yatırım” olarak görüyor olmamız. Belirttiğim gibi sanatın bir toplumun gelişiminde en önemli unsurlardan biri olduğunu düşünüyoruz ve bu anlamda Mamut Art Project ile birlikte 5 yıldır istikrarlı bir şekilde sürdürdüğümüz iş birliği bizlere kültür-sanatı destekliyor olmanın ötesinde ülkemizin bu alandaki gelişiminde rol alma fırsatı veriyor. Sanat, onu icra eden kişinin hayatla olan ilişkisini ortaya koyarken, hayal dünyasını, gerçeklik yaklaşımını ya da varsayımlarını özgürce anlatma imkânı veriyor. Ortaya çıkan bütün sanatsal ürünler de her insanın başka bir dünya olduğunu keşfetmemiz için bir araç haline dönüşüyor. Bu keşfe dalan bizler de kendi hayatımıza yeni anlamlar katmanın keyfini yaşıyoruz. Bu açıdan bakarsak sanat insanı özgürleştirdiği kadar onu eğiten ve dönüşüm sürecini tetikleyen çok önemli bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Böylelikle sanatın enerjisi ile yoğrulan gençler de yaratıcılıklarını, kalıpların ötesinde özgürce düşünme becerilerini, toplumla, yaşamla, dünyayla bütünleşebilme yeteneklerini geliştirebiliyorlar. Mamut Art projesi de sözünü ettiğimiz değişimi ve gelişimi en net şekilde görebileceğiniz, yakından tanıklık edebileceğiniz bir ortam sağlıyor. Akkök Holding ve Mamut iş birliğinin başarısı, her geçen yıl katlanarak, kendini daha da ileri taşıyarak artıyor. Böyle bir ilgi görmesi, Mamut’un daha çok sanatçıya ulaşması ve bu sanatçıların gittikçe artan bir kitleye bizim aracılığımızla ulaşması bizi oldukça mutlu ediyor ve gururlandırıyor ve pek tabi en önemli motivasyon kaynağımız oluyor.
Sizin sanatla ilişkiniz nasıl? Koleksiyon yapıyor musunuz ya da sanatın hangi disiplinlerini takip ediyorsunuz?
Kişisel olarak fırsat bulduğum zamanlarda hem yurt içi hem de yurt dışındaki sanatsal etkinlikleri takip etmeyi ve sergileri ziyaret etmeyi çok seviyorum. Sanatın doğasında yer alan sınırsızlık duygusu beni cezbediyor. Hayal gücünüzle sınırların ötesini zorlayabileceğiniz bir alanı sanattan başka nerede görebiliriz ki? Bu noktada şunu da eklemek isterim ki, küçük yaşlardan itibaren sanatla iç içe büyümenin kendi hayatımda da olumlu etkileri olduğuna inanıyorum. Sanatın etkisi, duyarlılığın gelişmesine olan katkının ötesinde, hayata bakış açısı ve iletişimin gelişmesinde de büyük rol oynuyor. Biliyorum ki, sanatla bir arada olmak, hayatımda, insan ilişkilerimde ve iş hayatımda olumlu etkiler yarattı ve yaratmaya da devam ediyor.
Mamut Art Project’in kurucusu Seren Kohen ile 2106 yılında yaptığımız röportajımızı buradan okuyabilirsiniz.
Bu söyleşi Artam dergisinin Mart-Nisan sayısında yayımlanmıştır.