İstanbul’un çocuklara yönelik tasarlanmış eğlenceli ve öğretici ülkesi KidZania, bu kez atık pil geri dönüşümüne dair etkinliğiyle minikleri bilinçlendiriyor.
DEVAMINI OKUİstanbul’un çocuklara yönelik tasarlanmış eğlenceli ve öğretici ülkesi KidZania, bu kez atık pil geri dönüşümüne dair etkinliğiyle minikleri bilinçlendiriyor.
DEVAMINI OKUİstanbul’daki galerisini son derece başarılı bulduğum Casa Dell’Arte Galeri’nin, Bodrum’daki butik otelinde çocukların da sanatla iç içe olabileceği bir tatil sunduğunu öğrendim.
DEVAMINI OKU
Bersay İletişim Danışmanlığı sosyal medyayı ciddiye alan ve bu yüzden de bloggerlar tarafından çok sevilen iletişim danışmanlık şirketlerinden biri. Komşufırın etkinliğine katılamamış ve üzülmüştüm. Bu sefer Bersay’dan sevgili Melis Yürüten ve uzun yıllar tanışık olup ilk kez karşılaştığımız sevgili Eda Köse, beni hayır diyemeyeceğim bir etkinliğe davet etti. Philips saç şekillendiricileri usta bir isim, Instyle, Elle, Marie Claire gibi dergilerin kapak styling’lerini yapan İbrahim Zengin’in eliyle saçlarımızı şekillendirecekti. Bu cazip teklifi kim reddedebilirdi ki! Bir de daveti aldığımda şunu fark ettim, Philips’in kişisel bakım ürünlerini uzun zamandır kullanıyorum ve daha uzun yıllar da kullanmaya devam edeceğimi bu etkinlikten sonra da anladım.
Yakın bir arkadaşımın da katılacağını öğrenince, buluşup birlikte gitmeye karar verdik. İlk kez blogger olarak katılacağım bir etkinlik olduğu için de değişik bir heyecan vardı içimde. Bir de Friendfeed’den uzun zamandır tanışık olduğum isimlerle de yüzyüze gelme imkanım olacaktı.
Etkinlik Ortaköy House Cafe’deydi ve özel olarak ayrılan bölümdeki toplantıya biraz geç katılsak da İbrahim Zengin’in saç şekillendiricilerini kullanırken nelere dikkat etmemiz gerektiğinin son demlerine yetiştik. Mekan muhteşem, uzun bir masanın etrafından toplanan alımlı hatunlar ve bize şahane bir şekilde sunum yapan İbrahim Zengin. Sunumun ardından saçlar yapılmaya başlandı. O sırada FF’teki fotoğraflardan az çok tanıdığım isimlerle tanıştım, sohbet ettik, eğlendik.
Philips Grup Pazarlama Müdürü Didem Tezcan bir ara yanımıza uğradı ve bir güzel sohbet ettik. Hatta daha önceden bir yerlerde tanışmış olma ihtimalimiz yüksekti, o da aynı şeyi söyledi. Kim bilir hangi davette ya da başka bir organizasyonda bir araya gelmiştik.. Bize Philips’le ilgili çok hoş şeyler anlattı. Mesela diğer markalar gibi abartıyı sevmediklerini ve her zaman araştırma sonuçlarında çıkan rakamları tam olarak verdiklerini, 2.9 olsa dahi 3’e tamamlamadıklarını söyledi. Didem Hanım’la Eylül sezonunda tanıtacakları yeni ürünler hakkında da biraz konuştuktan sonra, yakın zamanda tekrar haberleşip birlikte neler yapabileceğimizi konuşmak üzere sözleştik.
Hem Philips tarafından hem de Bersay İletiim tarafından oldukça hoş ağırlanıyorduk. Philips Halkla İlişkiler Müdürü Burcu Aksoy, tatlı mı tatlı kızı Zeynep’le birlikte katılmıştı etkinliğe. Zeynep, masanın bir köşesinde renkli kalemleriyle boyama yapıyordu. Gidip yanına konuşmaya başladığımda, Burcu Hanım’la da tanışmış olduk. Burcu Hanım da Didem Hanım gibi çok güleryüzlü ve ilgiliydi. Onunla da yakın zamanda başka projelerde buluşmak üzere sözleştik.
Bir yandan saçlar bir yandan makyajlar yapılıyordu. Sonlara doğru sıra bana geldi. İbrahim Zengin topuz olan saçlarımı açtığında herkes gibi inanamadı. Saçlarım uzun ve gür. Herkes başıma üşüştü ve “Ne kadar uzun saçların varmııışş!” dediler. Benim saçıma maşa iyi giderdi, İbrahim Zengin’in tercihi de bu yönde oldu. Maşalar yapıldı. Yapıldıkça saçlarıma ve kendime bayılmaya başladım desem yeridir. Bir maşa bu kadar mı değiştirir insanı. Fakat şöyle bir durum var, maşa saç düzleştiricisinden daha korktuğum bir saç şekillendiricisi. Çünkü saçı maşaya sardıktan sonra bekletmek gerekiyor, o arada saçlarımdan en azından duman çıkmasını bekliyordum, çünkü kuaförlerde genelde saçlarımdan az da olsa duman çıkarak şekil verme operasyonları gerçekleştiğini biliyorum. Bu sefer kuaför arkadaşlarımız beklettikçe korkmaya başladım fakat onlar gayet korkusuz bir şekilde bekletmeye devam ettiler saçlarımı maşada ve saçlarımdan dumanın d’si çıkmadı! Bu kadar rahat olmalarınınsa tek bir sebebi vardı, o da Philips’in bu maşasının seramik ısıtıcılı olmasıydı. Neticede saçlarımın maşası bitti ve İbrahim Zengin gelip saçlarıma son halini verdi.
Saçlarımla ilgili soru yağmuruna tuttum bir de onu. Saç rengim doğru mu, boyu nasıl, şekli nasıl gibi sorularıma hiç sıkılmadan detaylıca cevap verdi İbrahim Zengin. Saç işlemi bittikten sonra makyajımız yapıldı. Tabi profesyonel makyaj olduğu için ne kadar fondöten ve pudra varsa suratımdaydı. Kendime bir süre o kadar katlanabildim. Kapak fotoğrafımı da çektirdikten sonra o makyajın yarısını çıkardım yüzümden. Çünkü oradan Efes Pilsen One Love’a gidecektim ve o suratla festivalde sanatçı gibi algılanmamam için hiçbir neden yoktu! =)
En son tüm ekip fotoğraf çekildik. Philips bize saç şekillendiricilerinden armağan etti. Bu da ayrı bir hoşluktu tabi. Bir kez daha Philips ekibine, Didem Hanım’a, Burcu Hanım’a, Bersay ekibine çok çok teşekkürler. Benzeri organizasyonlarda tekrar buluşmak üzere.
FF’ten sevgili arkadaşlar, hazır süslenmişken böyle de bir anı bırakmak istedik bugüne dair..
Yaz geldi. Festivaller de geldi. En eğlencelisi, en heyecanlandıranı yarın başlıyor. Efes Pilsen One Love bu yıl 9. kez şehrimize şahane isimler getiriyor. Santralistanbul’da olacak festival için mini bir şehir düzenlenmiş adeta.
Festival gelmeden konuşulmaya başlanan ‘Hayati’ meselesi hakkında çok fazla konuşmayacağım. Fakat kesinlikle Efes’in bu düşünceyi oluştururkenki amaçlarının sadece ‘eğlence’ olduğunu ve ardında hiçbir kötü niyet aranmaması gerektiğini düşünüyorum. Zira kendileri de buna benzer bir açıklama yaptılar ve yanlış anlamaları önlemek adına da bu uygulamayı bu sene festivalden kaldırdılar.
Neyse biz gelelim One Love’ın bu yılki misafirlerine.
En başta saymamız gereken isim tabi ki Groove Armada. Dans müziğinin öncülerinden olan gruptan sonra heyecanla beklediğim diğer isim ise Fischerspooner! Genel olarak eğlenceli geçeceğinden eminim. Festival sonrası izlenimler de burada olacak! Herkese iyi eğlenceler!
Bir de festival için kendime notlarım var:
– Etkinlik maratonuna katılıp Samsung Kamera ya da Vodafone Modem biri kazanılacak.
– Müzik için Efes standında hediye edilecek USB belleklere saat 14:00-16:00 arasında müzik yüklenecek.
– Multitap, Dengesiz Herifler, Model, Sattas, Gizli Özne ve Ars Longa kesinlikle kaçırılmayacak.
– Cumartesi akşamı Groove Armada’dan sonra usta iki isim Murat Beşer ve Mabbas’ın meşhur Oldies but Goldies partisi var, onlara el sallanarak eve dönülecek.
– Club 14.1’de bir ara bulunursa müzik temalı bir film ya da belgesel izlenecek.
KİMDİR?
Groove Armada
“I See You Baby”, “My Friend”, “Easy” ve “Get Down” parçalarıyla dans müzik piyasalarını alt üst eden, Andy Cato ve Tom Findlay’den oluşan Groove Armada İngiliz dans müzik oluşumu. Groove Armada, Londra dans müzik sahnesinin en önemli figürlerinden biri olan ve şimdiye kadar vokallerde Neneh Cherry, Nappy Roots ve Richie Havens gibi müzisyenlerle çalıştı. İlk olarak 90’lı yılların ortasında ikilinin ortaklaşa kurdukları bir kulüp olan Groove Armada’nın hayata geçmesiyle güçlendi ve müzik çalışmalarına başladı. Bu birleşimin ilk sonucu olarak “At The River” single’ını çıkaran ve bir anda İngiltere’de büyük liste başarısı elde eden grup, 1998 yılında ilk albümleri Northern Star’ı yayınladı. Bunu 99’daki efsanevi Vertigo albümü izledi. Onlara dünya çapında ün kazandıran dans müzik manifestolarını müzik ile tüm dünyaya ileten İngiliz dans müzik duayenleri, 2001’de yayınlanan üçüncü albümleri Goodbye Country, Hello Nightclub içinde yer alan “Superstylin’” ile Grammy ödülüne aday gösterildi. Son albümleri Black Light ve albümden çıkan ikinci single’ları Paper Romance ile dans ve pop müzik sahnesine yön veren en büyük mucizelerden biri olduklarını bir kez daha kanıtlayan grup, bu albümün İngiltere listelerine iki numaradan girmesiyle müzik sahnesine tekrardan büyük bir ivme kazandırdı. Albümde hem dans müziğin köklerine inip hem de 80’lerin müziklerine doğru bir bakış var. Son albüme vokalleriyle Bryan Ferry ve Empire of The Sun’dan tanıdığımız Nick Little More gibi önemli isimler katkıda bulundu.
www.groovearmada.com
Fischerspooner
1998 yılında New York’ta kurulan Fischerspooner, Warren Fischer ve Casey Spooner’dan oluşuyor. Electroclash müzik türünün büyük bir patlama yaşadığı Miss Kittin’in, Tiga’nın ve Felix da Housecat’in müzik piyasasını domine ettiği o ilk yıllarda piyasaya çıkan ve retro elektro sesleri, electroclash’e özel radikal sözlerle birleştiren Amerikalı grup, Kraftwerk, Gary Numan ve Pet Shop Boys gibi isimlerden etkilenerek sıra dışı sahne şovlarıyla da hayranlarını canlı performanslarında görsel ve işitsel bir yolculuğa çıkarıyor. İlginç kostümleri ve seksi hareketleriyle göz alan dansçılarıyla beraber sahne alan grup, canlı performanslarına büyük önem veriyor ve kendi tiyatro ve kabare geçmişlerinden bolca elementi sahneye taşıyor. İlk albümleri “#1”’İ DJ Hell’in kurucusu olduğu 2000’lerin en başarılı Alman elektro plak şirketlerinden International DJ Gigolo tarafından piyasaya süren grup, ilk çıkış singleları ”Emerge” ile dans müzik sahnesine bambaşka bir soluk getirmiş ve birçok elektro sanatçısına ilham vermişti. 2005 yılında ikinci albümleri Odyssey’i çıkaran Fischerspooner, electroclash’in daha yumuşak versiyonu olan electropop’a da bir geçiş yapmıştı. Albümden çıkan parçalar, Tiefschwarz gibi Almanya’nın elektro house’daki en önemli isimleri tarafından remikslenmişti. 2009 yılında son albümleri Entertainment’ı Fransız kült plak şirketi Kitsune’den çıkaran grup, gene bu albümde de Tocadisco ve Alex Gopher gibi dans müziğin önemli prodüktörleriyle çalışmıştı.
www.fischerspooner.com
Üçüncü fotoğraf resetmagazine’den alınmıştır.