28 Mayıs 2013’ten itibaren siz haberi en çok nereden aldınız? Bir Twitter, iki internet siteleri değil mi?
Medya çoktan titremiş, sarsılmış, çatır çutur olmuştu zaten ama Haziran 2013’ten sonra anaakım medya tamamen yerle bir oldu ve biz bırakın gerçeği izlemeyi, olayları bile göremedik. Bunu unutmayalım bir kere.
Bugün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 2013 yılının basın ödüllerini dağıtmış. Ödül alan gazeteci arkadaşlarım var, hepsini gönülden tebrik ederim. Ustalarım var, yollarını izlerim.
Fakat gördüğüm şey çok şaşırttı beni:
İnternet dalında “Büyük Seçici Kurul bu dalda ödül vermemeyi uygun buldu” yazıyordu.
Geride bıraktığımız yıl 2013.
Tarihimizin en büyük direnişini yaşamışız; kayıplar vermişiz, gözünü kaybeden, ömür boyu travma yaşayacak insanlar bırakmışız geride.
Tüm bunları yaşarken tek haber ve iletişim kaynağımız internet olmuş.
Siz bu alanı es geçmişsiniz!
İnternet haberciliğinin şaha kalktığı yıldı 2013’ün ikinci yarısı. O zaman zete‘de çalışıyordum. Gezi zamanı uyumadan çalıştığımızı, uyumazdık çünkü çok mutluyduk, anı anına tüm gelişmeleri nasıl girdiğimizi bir biz biliriz.
Gece gündüz çalışan meslektaşlarımız bilir. Sahada olan, yaralanan, tartaklanan meslektaşlarımız bilir. Olan biteni takip eden başta T24 olmak üzere birçok site vardı. VagusTV, Gezi’nin ilk günlerinde, Gezi ateşiyle kuruldu. Muhabirleri olayları yerinde takip etti.
Sadece internet siteleri de değil. Yurttaş haberciliği yapan 140journos ve güvenilir birçok Twitter hesabının sahibi de habercilik yaptı.
Hatta size bir şey söyleyeyim mi? 2013’te biz hepimiz, elinde akıllı telefonu olan herkes, en güçlü medyaydık.
Siz biliyorsunuz, ben de biliyorum. 2013 yılında haberi gazete veya televizyondan almadık.
2013’te biz haberi internetten takip ettik ama Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bu yıl bu dalda ödül vermemeyi uygun gördü öyle mi? Bu arada ödül kelimesi belirleyici bir durum da değil burada. Ödüle değer görmemiş olabilirsiniz. Ama internet üzerinden habercilik ve gazetecilik gerçekten çook aşama kaydetti 2013’te.
Elbette seçici kurulun kararı, saygım var ama böyle bir yılda, internetin görmezden gelinmesine inanamıyorum! Üstelik taçlandırılması gerekirken…
Sadece internet ve yurttaş haberciliği yapmaya çalışan isimleri övgüye değer bulmak veya emeklerinden dolayı kutlamak bile yeterli olurdu. Bir cümle bile geçirseydiniz, zaten zor şartlar altında çalışan binlerce insana bir moral olurdu. Bir haberi daha hevesle yazardı, o gün girdiği tüm haberleri tashihsiz girerdi, belki o günkü çıkan tapeler bile canını sıkmazdı…
Yok ben anlayamadım.
Böyle bir ülkenin gündeminde hala sabırla, aklını yitirmeden internet gazeteciliği yapan/ yapmaya çalışan bunca insan varken onları anmadan geçmeseydiniz, gerçek bir cemiyet olabilirdik belki. Ne güzel olurdu…