Teknoloji, yepyeni alanlar yarattı. Bu alanlardan belki de ekonomisi en yüksek olanlardan biri de dijital oyunlar. Dijital oyunlar deyince akla ilk e-spor da geliyor kuşkusuz. E-sporun dünyadaki yayılımı, oyun oynama aktivitesinin çocukları / gençleri ne yönde etkilediğine dair bir araştırma yapmak istedim.
Bu konuya dair Dijital Sporlar kurucusu İlker Karaş, Gaming İstanbul Dijital Eğlence ve Oyun Fuarı Direktörü Cevher Eryürek, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Yard. Doç. Dr. Nüket İşiten’le görüştüm. Konuyu Q Blog’a yazdım. Buyurun tadımlık.
Çağımızın hastalıkları teknolojinin gelişimiyle birlikte artıyor, farklılaşıyor. Çeşitli fiziksel ve ruhsal rahatsızlıkların da ötesinde, dünyanın birçok ülkesinde oyun bağımlılığı yüzünden gençler, bilgisayar başında hayatını kaybediyor. Ülkemizde de durum pek iç açıcı değil. İstanbul’daki İnternet Bağımlılığı Polikliniği’ne başvuran kişi sayısı günden güne artıyor. Saatler boyu bilgisayar başında oturan çocukların hayatla bağlantısı kesiliyor ve bu durum aileleri de kaçınılmaz olarak tedirgin ediyor. Peki internet çağına doğan yani dijital yerli dediğimiz bu nesli, nasıl bir gelecek bekliyor? Oyun oynamak çocuk ve gençler için gerçekten bu kadar zararlı mı yoksa kontrol edilebildiğinde gelişimlerine olumlu katkısı olabilir mi? Tüm bu soruları ve fazlasını; yıllardır oyun oynayan Dijital Sporlar kurucusu İlker Karaş, Gaming İstanbul Dijital Eğlence ve Oyun Fuarı Direktörü Cevher Eryürek, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Yard. Doç. Dr. Nüket İşiten ile konuştuk.
Oyun pazarı 2020’de iki milyar dolara ulaşacak
Öncelikle Türkiye’deki tabloya bir bakalım. Gaming Turkey, Türkiye’deki oyun sektörüne dair 2016 yılında bir rapor yayımladı. Bu rapora göre; Türkiye, harcanan toplam oyun süresi bakımından Rusya ve Polonya’dan sonra üçüncü sırada bulunuyor. 29 milyon oyuncunun bulunuyor ve internet kafelerinde her ay 7,5 milyon oyuncu oyun oynuyor. Oyun pazarı her yıl yaklaşık yüzde 7 büyüyor ve şu an 464 milyon dolar olan pazar hacminin, 2020’de iki milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Kısacası tüm dünyada hızla yayılan oyun sektörü, kendini Türkiye’de de ciddi biçimde gösteriyor. İlginiz olmasa bile League of Legends, Minecraft gibi isimleri en az bir kez duymuşsunuzdur. Bu tür oyunların şiddet içerikli olması yıllar içinde çokça tartışıldı. Kimi, oyundaki şiddet unsurunun çocuklara haz ve keyif verdiğini söylerken; kimi de bu oyunların yaratıcı olduğunu ve çocukların zihinlerini geliştirdiğini düşünüyor. Bu alanda önemli çalışmaları olan Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği, son olarak çocukların dijital oyunlardaki güvenliği konusundaki çalışmaları hızlandırdığını belirten bir açıklama yayınladı.
Devamını bu linkten okuyabilirsiniz.