2022’nin son günlerinde iyi şeyler hissetmek ve hissettirmek istedim. Uzun süredir hayatımda olan ve kısmen yeni hayatıma giren, daha da önemlisi bana hep ilham veren kadın arkadaşlarımdan bazı ‘umut’lu hikayeler toplasam, nasıl olur diye düşündüm…

Yeni yıla birkaç gün kala bu fikir aklıma geldi ve sağ olsunlar, hiçbiri de beni kırmadı.

2022 yordu, üzdü, yıprattı. Ama 2023’e hiç tükenmeyecek umut hikayeleriyle girelim dedim ve buyurun, her biri hayatıma bir şekilde dokunmuş ve bana iyi gelmiş güzel arkadaşlarımdan size de umut olmasını istediğim hikayeler…

Selin Bayraktar Küçükosman / Dijital İletişimci, Gezgin

Selin’le 2012 yılında bir internet haber sitesinde birlikte çalıştık. O günden bu yana gururla takip ettiğim, çalıştığı tüm reklam/dijital ajanslarda başarılı işlere imza atan bir isim oldu benim için. Şimdilerde eşiyle 510milyon Instagram sayfasından da takip edebileceğiniz üzere dünyayı geziyorlar! Ve sadece bu bile yeterince ilham vermiyor mu size de?

Selin’in ‘umut’ kelimesi deyince benimle paylaştıkları şöyle:

“Umudun yanına mücadele de ektim”

Hayatım boyunca sınırları aşmayı umut ettim ben, her türlü sınır bu bahsettiğim. Toplumun boyumdan uzun duvarlarla ördüğü sınırları, yapabileceklerimin önüne çıkanları veya dünyanın üzerine çizilmiş olanları… Zamanla kiminin üzerinden hızla atladım geçtim, kiminde takılıp yere çakıldım. Nihayetinde şunu söyleyebilirim, ben yarışa neredeyse sıfırdan başladım. Bugün dünyayı keşfetme tutkumu büyük ölçüde yaşayabiliyorsam mesela bundan 10-15 yıl önce şehirden dışarı adım atacak gücüm yoktu (maddi&manevi). Memleketimizin doğası gereği çoğunluğun içine düştüğü zorluklara, umudumla göğüs gerdim. Tabii, umudun yanına mücadele de ektim ve ikisini birden yeşerttim. Yalnız başına umut etmek biraz romantizme kaçmıyor mu? Velhasıl, yeni yılda da bir umutla mücadeleye devam, hem kendim hem daha iyi bir dünya için.

Burcu Özer Katmer / Eğitmen, Koç, Yazar

Burcu, benim Instagram’dan tanıdığım ama sonrasında cömertçe sunduğu kalbi sayesinde çok yakın hissettiğim arkadaşım. Yepyeni bir yolculuğu var ve o yolculuğa kıyısından beni de dahil etti, ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Hepiniz duyacaksınız bu sene. Çok güzel bir kadın, kadınlara muazzam ilham veren bir kalp ve işte o da burada. Umut hikayesini şöyle paylaşıyor:

“Yine yaptım sevgilim umut”

Sevgilim Umut,

Elin elimde oturmuş, geride kalan upuzun seneye bakıyorum.

Ah diyorum, iç geçirip,

Bu yıl ne kayıplarım oldu, nelerden geçtim…

‘İyi ki hep benimleydin,’ diyorum sonra sana dönüp

En gün ışığından uzak günlerimde bile ‘hadi kalk!’ dedin, beni uyandırdın,

En bitap hissettiğimde, ‘hadi bir nefes daha!’ deyip yığıldığım yerden kaldırdın,

Yetişkin bedenimde küçücük bir kız kaldığım zamanlarda bugüne dek nelerden geçtiğimi hatırlattın,

‘Yine yaparsın!’ dedin.

İyi ki!

Yine yaptım sevgilim umut.

Yine yaparım sevgilim umut.

Sen elimi bırakma yeter ki!

Dilara Moran / Kundalini Yoga ve Meditasyon Eğitmeni – Bütünsel Marka Danışmanı

Dilara eski reklamcı ve muhteşem bir ruh, yetenek. Birlikte küçük bir proje vesilesiyle tanışmıştık ve hiç kopmadık. Dilara, şimdilerde kurduğu ONG Center’da ilham ve şifa veriyor. Onun da ‘umut’ deyince kafasında canlananlar burada:

“Bizim sorunumuz dünyanın sihirden yoksun olması değildir, bizim sorunumuz onun sihrine inanmamamızdır!”- Marianne Williamson

Benim için 2022 yılı, işte belki de çocukluğumda inanmayı bıraktığım, bu sihire tekrar inanmak, en önemlisi kendi içimdeki sihiri fark etmek, onu kullanarak onun varlığının farkındalığı ve gücü ile yol almaktı.

Dışarıda her ne olursa olsun, hayat bize aşmamız için hangi engelleri çıkarırsa çıkarsın, içimizdeki güç, sihir ve tabii ki mucizeler ile bu yaşamdaki yolculuğumuza daha kuvvetli adımlarla, 2023’ün yani -7- senesini motto su olan ‘zafer’ler (Victory) ile ilerleyebileceğimize inanıyorum ve güveniyorum. Seçersek yapabiliriz- Sat Nam.

Dilek Metinoğlu / Mühendis, Yazar

Dilek de benim Instagram vesilesiyle tanıştığım ve tanışıklığımızı çook öteye taşıdığımız bir dost. Çocuklarımız arkadaş oldu, geceleri mailleştik, dertleştik ve daha neler neler… Dilek’in de bu sene yolculuğu çok başka olacak, herkes onu duyacak ve ben onunla gurur duyuyorum.
O güzel kaleminden dökülen ‘umut’ satırları ise şöyle:

“Umut, sıcak avuçlarınızın birbirine değdiği yerde”

Yaşamın suyu umut. Toprağı, gün ışığı. Tini.

Kaldırım taşına başkaldıran filizde, ayarsız budanmış, kütüğe dönmüş ağaçtan uzanan sürgünde, günler sonra aralanan gözlerin parlayan hevesindeki de bu işte.

Safi yaşam.

Ve o yaşamı tutan, oyunlar katan, kolaylaştıran bir çocuk var içinde.

İlla ki burnunu sokacak deneyimlere. Bolca düşecek. Dizlerindeki kabukları neşesinde düşürecek. Merakın peşinde yürüyecek, adım adım öğrenecek.

Kırma o çocuğun kalbini.

Gör, sev, takdir et minik adımlarının izini.

Hiç de kolay olmayan öğrenişini.

Bunca değişken, kaygan, her gün yeni deneyimler sunan dünyanın ortasında,

Tut elinden sıkıca.

“Buradayım” de. “Buradasın sen de”.

“Biz beraber oldukça yaşam hazır içimizde yeşermeye

Biz de hazırız “kolayca” öğrenmeye.

Umut, sıcak avuçlarınızın birbirine değdiği yerde.

O da der ki kalbi kadar açık, parlayan gözleriyle

“N’aparsan yap, umudu tüketme”.

Gülşah Peker / İletişimci, Dijital İletişim Direktörü

Gülşah, tanıdığım en iyi iletişimcilerden ve iyi ki arkadaşım dediğim bir insan. İkizleriyle dünyanın en iyi annelerinden ve tüm gücüyle mücadele eden kadınlardan. İşini çok iyi yapan Gülşah’ın ‘umut’ hikayesi de, bize 2022’nin gündemini unutturmayacak cinsten…

“Bir umut’tu yaşatan insanı!”

Yeraltındaki 110 madenciden 42’sinin ölümüyle sonuçlanan Amasra maden faciası, Beyoğlu terör saldırısı, Konya hayvan barınağında yaşanan dehşet, Türkiye’nin dört bir yanında eşitsizliğe, şiddete ve cinayete kurban giden çocuklarımız, kadınlarımız… Sadece Türkiye mi; İran’da “ahlak polisliği” yüzünden yiten ama asla yalnız yürümeyecek kadınların daha da dayanıştığı, güç birliği yaptığı büyük protesto… 2020 yılından beri hayatımızı şekillendiren COVID-19 pandemisi ve bu yıl bambaşka enfeksiyon ve salgın hastalıklarla hayatımızı alt üst eden sağlık sorunları… Hiç düzelmeyen; her geçen gün kötüye giden, her an hissettiğimiz ve bırak geleceği, günümüzü öngörmemize fırsat vermeyen berbat ekonomi…

2022’nin en unutulmaz olayları olarak bir çırpıda aklıma gelenler.

Tüm bunlar yaşanırken; Amerika’nın en köklü sözcük yayıncılarından Merriam-Webster, yılın kelimesi olarak; kendi çıkarı için başkalarını kasten yanıltma, psikolojik manipülasyon yoluyla kişinin kendinden şüphe etmesini sağlama çabası anlamına gelen “Gaslighting”i seçti.

Oxford İngilizce Sözlüğü ise 2022’nin en popüler kelimesi olarak; tembel, kendini beğenmiş, dağınık ve açgözlü anlamlarına gelen “Goblin modu”nu örnek gösterdi.

Özellikle yılın ilk aylarında gündemimize giren ve pazarlama alanında yeni açılımlar vaat edip, sonrasında popülaritesi azalarak “sanal evren”de süzülmeye devam eden “Metaverse” ile Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve gerek halk gerek hükümetler gerek sivil toplum gerekse dev küresel şirketlerin tepkisine gark olan savaşa karşı #IStandWith (yanındayım) kelimesi de ilk 5’te yerini aldı.

Ama bence tüm zamanların bir vazgeçilmezi var: Umut.

Umut; zor zamanları, kötüyü ve gerçekleri bilerek ama sevgiye; bir şeylerin düzeleceğine, iyiye gideceğine, well-being’e, pozitivizme olan inançla değişimi körükleyen, motive eden, bizi ayakta tutan; dahası ileriye götüren o kadar güçlü bir kavram ki… Bir cevher; öz. Bir şeyleri yapabileceğimize, başarabileceğimize ve dahası en küçük topluluktan kocaman bir evrene bu iyiliği yayabileceğimize, mücadeleye olan inancın tam merkezi. Çok güzel, çok güçlü bir kelime…

N’olur umudumuzu, ümidimizi hiç kaybetmeyelim. İçimizdeki o güzel umuda sarılarak, bugüne ve geleceğe sahip çıkalım. Çünkü, umut varsa, hayat var!

Bulutsuzluk Özlemi’nden adeta bir marş gibi bu günlere gelen ve ilk ezberlediğimiz 90’lı yıllardan bu yana daha büyük coşkuyla söylediğim bu nefis şarkıyla herkese umut, sağlık, müzik, sanat dolu bir 2023 dilerim.

“Hiç bi kere hayat bayram olmadı ya da

Her nefes alışımız bayramdı

Bir umuttu yaşatan insanı

Aldım elime sazımı”

Bu versiyonuyla dinlemek daha da keyifli: https://www.youtube.com/watch?v=x5dllqqQp1g

Hande Saygılı / Ürün Yöneticisi

Hande, tanıdığım en dobra ve her ne iş yapıyorsa en iyi şekilde yapan dostlarımdan biri. Onunla da yolumuz Idefix / Sabit Fikir zamanları kesişti ve 10 yılı devirdik. Bu yoldaşlığı benim için çok kıymetli ve Hande, ‘umut’ deyince o da çok güzel şeyler paylaştı:

Umudu hep gelecekte arayan biri için “şimdi”yi keşfetmek mucize gibiydi. Ne yazarsam yazayım Gwendolyn Brooks’un şiiri kadar iyi anlatamam söylemek istediklerimi…

“Söyle onlara,
söyle aşağıya-çekenlere,
güneşe-vuranlara,
kendini-lekeleyenlere,
ahenk-susturanlara,
“Gün olmasına hazır değilsen bile
Sürmez gece sonsuza dek.”
Haklı olacaksın.
Çünkü budur asıl zor hedef.
Şarkının sonu için değil,
Kazanılan mücadeleler,
Anda yaşa.”

Umarım anda olmayı keşfettiğiniz ve bundan zevk aldığınız bir yıl olur.

Pınar Sönmez / Avukat

Pınar’la sanat vesilesiyle yıllar önce tanıştık ve onu her gördüğümde içimde çiçekler açıyor. Yılın son aylarında bana verdiği manevi desteği ise hiçbir zaman unutmayacağım. Kadının kadına sahici yoldaşlığı bambaşka oluyor… Pınar‘ın mesleği itibariyle başka bir açıdan gördüğü bu ‘umut’ paylaşımı için çok kıymetli:

2023 mutlu geleceğin, herkes için adil kararların güzel yılı, yılları, miladı olsun. Ulusal ve uluslararası toplum için adaletin tüm ilkeleriyle, kurumlarıyla, kurallarıyla tesis edilmesinin önemi apaçık! Bu husus, düşünsel ifadenin özgürleşmesi, gelişmesi, yaygınlaşması ve böylelikle fırsat eşitliğinin, refahın, birbirine güvenin, yaratıcılığın da ilerlemesi için elzem.

Gerçekten de demokrasi ve adalet talebiyle birlikte dijital dönüşümün, sürdürülebilir teknolojilere ilişkin hukuki düzenlemelerin aynı anda değerlendirildiği bir dönüm noktasında gerçek şu ki; yaratıcı eylemle bütünleşen yenilikçi bakış yeni bir dünya meydana getiriyor. Ümitvar olmanın hakikati Kierkegaard’ın “daha fazla bilinç, daha fazla benlik” ifadesinden zamanın bu dilimine yansıyor.

Öte yandan, geçen sene okuduğum çok iyi romanlardan Zadie Smith’in “Güzelliğe Dair”inde anlatıcı; “Zaman olan değil, hissedilen bir şeydir,” diyor. Eserler evreninde farazi diyalogla Marc Whittmann’ın sıkı kitabının adına da atıfta bulunalım: “Hissedilen Zaman.” Evet; hissettiğimiz güzel zamanın, beraber mutlulukla yaşamanın, edebi lezzetin tadına vararak, hayatın sevinçli hikayeleriyle, sağlıklı, sevgi dolu, harikulade bir yıla birlikte merhaba…

Ana fotoğraf: Unsplash / Nick Fewings